Dört
duvar beton, masanın başında bir adam sussa duvara karşı
susacak, konuşsa duvara konuşacak. Duvarlardan yana şikayeti yok,
başına gelen en sağlam, en dirayetli, belki de en güvenilir
dostluğu verdi ona duvarlar. Bu yüzdendir ki sitem etmiyor
adam... Oysa yıkılıp gitseler durmasalar önünde öyle dimdik ve
bakmasalar her gün yüzüne öyle buz gibi soğuk ve cansız,
özgürlüğüyle arasında yalnızca bi kaç dikenli tel örgü ve
bir dizi aptal demir kapı kalacak.
Yazıyor
adam.. Yazdığı için haksızlığa uğruyor , haksızlığa
uğradığı için yazıyor. Arada bir duvara susuyor, duvara
konuşuyor ve küfrediyor yerli yersiz. Şimdi savunduğu, güvendiği,
uğruna savaş verdiği ve tutunduğu her şey, herkes sessiz. Adam
iskemlesinde öylece oturuyor sitemsiz. Duvarlara soru işaretleri
kazıyor tırnaklarıyla, parmaklarının ucundan kan sızıyor.
Dışarıda bi yerlerde insanlık efkarına kapılıp bi sigara daha yakıyor. Dumanı sızıyor hücreye ve göğsü patlarcasına içine çekiyor adam tek nefeste.
Adalet, başına ödül konulmuş azılı bir suçlu olarak aranıyor ülkenin dört bir köşesinde..
çok başarılı çok beğendim, ezgim mutlaka devam etmelisin...
ReplyDelete