Friday, March 22, 2013

Müebbet



Dört duvar beton, masanın başında bir adam sussa duvara karşı susacak, konuşsa duvara konuşacak. Duvarlardan yana şikayeti yok, başına gelen en sağlam, en dirayetli, belki de en güvenilir dostluğu verdi ona duvarlar. Bu yüzdendir ki sitem etmiyor adam... Oysa yıkılıp gitseler durmasalar önünde öyle dimdik ve bakmasalar her gün yüzüne öyle buz gibi soğuk ve cansız, özgürlüğüyle arasında yalnızca bi kaç dikenli tel örgü ve bir dizi aptal demir kapı kalacak.
Yazıyor adam.. Yazdığı için haksızlığa uğruyor , haksızlığa uğradığı için yazıyor. Arada bir duvara susuyor, duvara konuşuyor ve küfrediyor yerli yersiz. Şimdi savunduğu, güvendiği, uğruna savaş verdiği ve tutunduğu her şey, herkes sessiz. Adam iskemlesinde öylece oturuyor sitemsiz. Duvarlara soru işaretleri kazıyor tırnaklarıyla, parmaklarının ucundan kan sızıyor. 
Dışarıda bi yerlerde insanlık efkarına kapılıp bi sigara daha yakıyor. Dumanı sızıyor hücreye ve göğsü patlarcasına içine çekiyor adam tek nefeste.
Adalet, başına ödül konulmuş azılı bir suçlu olarak aranıyor ülkenin dört bir köşesinde..

1 comment:

  1. çok başarılı çok beğendim, ezgim mutlaka devam etmelisin...

    ReplyDelete