Benim bir dünyam var , içinde bütün
bulutlar pembe , bütün hayaller gerçek .. Dönmeyen bir dünyam
var benim , zamanın akmadığı , herkesin en mutlu anında donup
kaldığı , gözlerinde kaybettiklerinin hüznü olmadan
gülümseyebildiği kocaman bir yer.
İşte orada duruyorum ben , kimse
nerede olduğumu bilmiyor.. Kimsenin aklına gelmiyor aramak, oysa
ben arıyorum durmadan , neyi aradığımı bilmeden arıyorum.
İnsanlar geçip gidiyor yanımdan , yüzlerine bakıyorum..
Haykırıyorum, yardım istiyorum.. sesim çıkmıyor. Gidiyorlar ,
canım yanıyor.. Biri var ki ben bırakıp gidemiyorum, duruyorum
öylece.. Sadece duruyorum..
Çocukken dinlediğim bütün masal
kahramanlarıyla içli dışlıyım.. Külkedisinin yerine geçiyorum
gece 12'ye kadar , prensiyle buluşsun diye üvey annesini idare
ediyorum. Kötü kalpli cadının pamuk prensese vereceği kırmızı
elmayı çalıp yiyorum afiyetle. Uyuyan güzelin eline batmadan önce
zehirli iğne , alıp elinden kalbime batırıyorum..
Uyuyorum kalbimin acısı dinene kadar,
günlerce ,aylarca , belki de asırlarca uyuyorum. Kırmızı
başlıklı kızın peleriniyle geziyorum büyülü ormanda , hain
kurdu peşime takıyorum. Ağaçlarla konuşuyorum, yıldızlarla ,
geceyle .. Diyorum ki bütün masallar mutlu bitmeli.. Bütün
masallar mutlu .. Bitmeli..
Arkadaşlarım , hatıralarım ,
sevdiklerim , tüm kayıplarım el sallıyorlar bana kocaman bir
gemiden.. Küçülürken gemi ufukta, vedalaşamıyorum,
bırakamıyorum bir türlü .. Atsam kendimi denize, yetişir miyim
ki...
Boğazımda bir düğüm, duruyorum..
Sadece duruyorum..
Arkasından el salladıklarımla ,
yanımdan geçip gidenlerin arasında bir yerlerdeyim..
Biri var canımın en içiyle sevdiğim ...
Onun yanında bile gurbetteyim ...